bilincli-fakindalik-nedir

Bilinçli Farkındalık Nedir?

Bizi güçlü yapan
Yediklerimiz değil,
Hazmettiklerimizdir.
Bizi zengin yapan
Kazandıklarımız değil,
Muhafaza ettiklerimizdir.
Bizi bilgili yapan
Okuduklarımız değil,
Kafamıza yerleştirdiklerimizdir.

FRANCİS BACON

 

Yaşamımız, deneyimlerimiz ve deneyimlerimizin üzerimizde bıraktığı etkilerin bütünüdür. Ancak, deneyimlerimizin bizi nasıl etkilediğini çoğu zaman gözardı etme eğilimindeyizdir. İyi bir meslek edinmek, lüks bir arabaya sahip olmak, başarılı bir öğrenci olmak… Tüm bunlar bizi nasıl etkiler? Örneğin; kimi öğrenci için sınavdan ortalama bir puan almak tatmin ediciyken, başka bir öğrenci için bir sınavdan tam puan almak, bir sonraki sınavda da bu başarıyı sürdürememe ihtimali sebebiyle kaygı uyandırıcı olabilir. Özetle; yaşamımızdaki varoluş biçimimiz, deneyimlerimizi nasıl algıladığımız ile bağlantılıdır. Bu yüzden; aynı dünyadaki bireyler olarak, temelde benzer şeyleri deneyimler gibi görünsek de, farklı yaşamları deneyimleriz. İşte bilinçli farkındalık kavramı, bu noktada kendini gösterir. Şimdiki anda, içinde bulunduğumuz ortamı ve şartları derinlemesine irdeleme fırsatı bulduğumuzda şu sorular ortaya çıkar: Karşımıza çıkan durumları nasıl algılıyoruz ve algıladığımız bu durumlar bizi ne şekilde etkiliyor?

Bilinçli farkındalık şimdiki an içerisinde gerçekleşenlere odaklanmayı ve bunun sonucunda fark edilenleri kabul etmeyi içerir. Bilinçli farkındalığın iki boyutu vardır:

  1. Algılamak
  2. Algılananı kabul etmek

Bilinçli farkındalığın algılama boyutu dikkat vermeyi gerektirir. Deneyimlediğimiz durumlara tam bir dikkat veremediğimizde, olanı görmemiz zorlaşır. Aynı zamanda bir duruma dikkat verebilmemiz için, ona tüm önyargılarımızdan arınarak bakabilmemiz de gerekir. Aksi halde, olanlara objektif bir açıdan bakmamız mümkün olamayabilir, daha da ilerisi önyargılarımız nedeniyle, kendimize içinde bulunduğumuz anın/ durumun belirli kısımlarına bakma fırsatı dahi veremeyebiliriz. Örneğin; öfke, üzüntü gibi olumsuz duygularımızı bastırma veya yok sayma eğilimine sahip olabiliriz. Bu noktada; deneyimlediğimiz durumları yargılamadan, şefkatle kabul edebilmek gerekir. Bu sayede geçmiş ve gelecekten bağımsız bir şekilde ‘anda olmayı’ deneyimleyebiliriz. Kendi içimize döndüğümüzde, şimdimizde ‘mutlu’, ‘öfkeli’ veya ‘korkmuş’ hissedebiliriz. Gerçekten nasıl olduğumuza bakabildiğimiz ve o anda gördüklerimizi kabul edip akışa bırakabildiğimizde biriktirmeyiz, öfkemizi de mutluluğumuzu da biriktirmez ve geçiciliği kabul ederiz. Bilinçli farkındalığı deneyimlemek için, önce dikkat verir, verdiğimiz dikkat sonucu algıladıklarımızı şefkatle ve yargısızca kabul ederiz.

Bilinçli farkındalık; yalnızca iç dünyamıza değil, çevremizde olup biten deneyimleyebildiğimiz tüm durumlara derinlemesine ve şefkatli bir kabul ile bakmayı içerir. Bilinçli farkındalık büyük resme bakabilmektir. ‘Yalnızca olana’ bakabildiğimizde; baktığımız yerde ‘her şeyi’ görürüz. Örneğin; elimizdeki kuru üzüm tanesine derinlemesine baktığımızda; o üzümü eken çiftçiyi, üzümün dalındaki asma yapraklarını, üzümün henüz dalında yeni çıktığı halini, lezzetinin ekşiden tatlıya evrilişini, dalından toplanma aşamasını, arabalara yüklenip bize doğru yola çıkışını, asmanın ekilip büyüdüğü toprağı, onu sulayan yağmuru, bulutu, güneşi aslında evreni görürüz.

Kuru Üzüm Egzersizi

Bir şey yerken gerçekten yediğimiz şeyin tadını çıkarıyor muyuz?
Yoksa kafamız başka düşüncelerle meşgul olduğu için gıdanın bize sunduğu lezzeti kaçırıyor muyuz?

  • Şimdi tüm dikkatimizi bu kuru üzümü yemeye vereceğiz, sadece bu kuru üzümü yemeye konsantre olacağız.
  • Hareketsiziz, başka bir aktivite yaparken (örneğin araba kullanırken, yürürken) yemiyoruz.
  • Odaklanın ve yavaşlayın.
  • Üzümü ağzımıza atmadan önce parmaklarımızın arasında bir inceleyelim.
  • Üzümü incelerken bilinçli olarak nefes alıp verin ve üzüm hakkında neler hissettiğinizi anlamaya çalışın.
  • Üzüm ne renk, şekli ne, yüzeyi nasıl, dokusu yumuşak mı, kokusu nasıl?
  • Şimdi üzümü ağzımıza atalım ve çiğnemeye başlayalım.
  • Bunu yaparken nefes alıp vermeye devam edelim.
  • Ağzımda yarattığı his ne, tadı nasıl?
  • Çiğnerken günlük çaba ve sorumluluklardan uzaklaşıyoruz, sadece ağzımızdaki üzümleyiz.
  • En az 20 kez üzümü çiğneyin.
  • Bir üzüm tanesini çiğneyip yutmanın, sizin için nasıl bir his olduğunu anlamaya çalışın.

Psk. Yağmur Damla Demir

Add a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *