Ergenler ne söyler, ne anlatmak ister

Ergenler Ne Söyler, Ne Anlatmak İster?

Ergenlik döneminde ergenle ilişkide kalmak, krizi yok eder. Peki nasıl olacak bu ilişkide kalma hali?

Ergenlik Dönemi, ergen sağlam bir çocukluk geçirmiş dahi olsa yaşanan bedensel ve duygusal değişimler sebebi ile her iki taraf için de bir adaptasyon dönemidir. Aileler için ikinci doğum gibi hissedilen bu dönem, ergen için aileden ayrışma dönemidir diyebiliriz. Her iki tarafı da oldukça zorlar, genellikle ergen anlatmak istediğini anlatamaz, ebeveyn doğru yaklaşımı bulamaz. 

Bu dönemde, ergenin yaşadıklarını anlamlandırmak için yalnız kalmak istemeleri başlar. Boşlukta hissetmeleriyle birlikte yenilik arayışı ve risk alma eğilimleri fazlalaşır. Bunlar yaşanırken aile ile ilişki kuramayan ergen, bu boşluğu alkol, teknoloji gibi bağımlılıklarla doldurmaya yönelir.

Yaşanılan zorluk, kurulan iletişim dilindeki farklılıklardan gelir. Müdahaleci olmak, ihmal etmek, işine karışmak, iyi bir dinleyici olamamak sağlıklı iletişimi bozarken, çocuğun bedensel ve ruhsal olarak ayrı bir birey olduğunu kabul etmek sağlıklı iletişimin temelini atar.

İlişki kurmanın ilk adımı nezaket ve saygıdır. Bu noktada, ebeveyn olarak durmak ve kendimize şu soruları sormak çok kıymetli olacaktır.

“Çocuğumla nasıl bir ilişkilenme içindeyim? İletişim dilimiz çatışma üzerinden mi? Bağ kuruyor muyum? Duyuyor muyum onu? Hissediyor muyum gerçekten duygulanımlarını? Yoksa kontrol etmeye, yönetmeye mi çalışıyorum, kendi değerlerimi mi empoze ediyorum, eleştiriyor muyum sürekli? Çocuğumdan beklentilerim neler benim?”

Ergenlerin; Söyledikleri VS Söylemek İstedikleri

“Beni yalnız bırakın” derken aslında “Bana alan açın ki kendi benliğimi bulabileyim” demek ister. Bu noktada, sağlıklı sınırlar çizmek, ergene hareket alanı sağlamak sağlıklı bir ilişkiye adım olacak, ergeni de güvende hissettirecektir.

“Beni anlayan hiç kimse yok” derken aslında “Bedenim büyüyor ama içim hala çocuk yargılamadan bana destek olmanıza ihtiyacım var” demek istiyordur. Bu noktada, ergenin ihtiyacı nasihatleriniz değil, onu sadece dinlemeniz, duyduğunuzu hissettirmenizdir. Ebeveynin iyi bir dinleyici olup “Ben nasıl tepki verirdim duymak ister misin?” şeklinde sorularla iletişime geçmesi sağlıklı olacaktır.

“Herkesten nefret ediyorum, öfkeliyim” derken aslında “Ne hissettiğimi anlayamıyorum aslında kendime öfkeliyim, şefkatine ihtiyacım var” demek istiyordur. Bu noktada, ebeveynin sakin kalıp ergen duygularını düzenledikten sonra iletişime geçmesi daha sağlıklı olacaktır. Ebeveynin, “Çocuğum bu davranışı kimden öğrendi? Ben öfkemi nasıl kontrol altında tutuyorum?” gibi soruları kendine sorması doğru iletişim yolunu bulmasına yardımcı olacaktır.

“Hiçbir istediğim olmuyor, hiçbir şeye izin vermiyorsun” derken artık “Yeni deneyimler edinmek, kendim seçimlerimle yapmak istiyorum, hayatımdaki bazı şeyleri kontrol edebilmeme izin ver” demek ister. Bu noktada, onun ihtiyacı ne? Neden bunu istiyor? Ve ebeveyn olarak hayır dememdeki sebepler ne?’yi düşünmek doğru cevabı bulmanıza yön verecektir.

“Neden benim boyum kısa?, Kimsenin benim kadar sivilcesi yok?” derken aslında şunu ifade etmek isterler, “Bedenimdeki değişim kontrolüm dışında gelişiyor ve bir yandan bunun yasını tutuyorum”.  Bu sebeplerle başkası ile kendini kıyaslamaya giderler. Değişime uyum sağlamaya çalışırlar. Bu noktada, ebeveynin ergenin davranışlarının altında yatan bu sebepleri bilerek anlayışla karşılaması ve yaklaşması ergenle kuracağı iletişimi daha verimli kılacaktır.

Uzm. Psk. Burçe Nurveren

Add a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *