aaa

Ergenlik Dönemi ve Ergenle İletişim

Ergenlik dönemi (12-20yaş) çocukluktan çıkıp gençliğe adım atama dönemidir. Ergenlik fiziksel değişimlerin yanı sıra, düşünsel ve duygusal değişimleride beraberinde getirir.

Ergenlik dönemindeki benzer özellikler;

  • Duyguları hızlı iniş çıkışlar gösterir.
  • Tepkileri önceden kestirilemez
  • Derslerine ilgi azalabilir.
  • Dikkati dağınıktır.
  • Evde durmak istemez.
  • Önerilere aldırmaz
  • Başkaları tarafından nasıl göründüğünü merak eder.
  • Dinlediği müzik, beğendiği sanat etkinlikleri değişir.
  • Şiir, öykü yazmaya özenir.
  • Günlük tutar. Yazdıklarında gizliliğe dikkat eder.
  • Büyüklerine karşıt düşünceleri savunur, tartışır.

 

Ergenlik döneminde kendini kabul ettirmeye çalışan bir genç ve ebeveynlik otoritesini kaybetmek istemeyen ergen-ebeveyn çatışmasını çok görürüz. Bazen durum işin içinden çıkılmaz bir hal alır. Ebeveyn nasıl davaranması gerektiğini düşünür, bir yandan çocuğuyla iletişimini koparma riski bir yandan da onu tehlikelerden koruma içgüdüsü.. Peki ergenle iletişimin doğasında ne vardır?

ERGENLE İLETİŞİM

Ergenlik döneminde, çocuk “Anne- baba ben büyüdüm” demek için uğraşır durur. Bunu göstermenin yolu da bu zamana kadar onu yönlendirmiş anne babasına karşı gelmesidir. Öyleyse çocuğun yaptığı davranışları “doğal “ olarak kabul ederek başlamalıyız. Çocuğun yaptığı her farklı davranışı “sorun” olarak görürsek daha kaygılı ve telaşlı tepkiler verme eğilimimiz artar.

Ergenle iletişimde yaklaşık on yıllık bir süreç boyunca ebeveyn kural koyması gerektiği yerde kuralını koyar ancak ebeveyn kural koyarken unutmamalıdır ki ergen her fırsatta kuralı bozmak için fırsat arayacaktır. Bu ergenle iletişimin doğasıdır. Eğer ergen ebeveynin koyduğu her kurala uyuyorsa, kişilik gelişiminde yolunda gitmeyen bir şeyler var diyebiliriz.

Anne-babalar genelikle çocuklarıyla “arkadaş gibi” olmak ister. Ebeveyn arkadaş gibi olmaya çalışırsa kural koyması gerektiği yerde rolünü beceremeyecektir. Ergenin onun kurallarına karşı gelebileceği bir ebeveyne her zaman ihtiyacı vardır unutmayın ki size karşı gelerek kendi yolunu bulacaktır. Ebeveyn tartışma anında da ergenle-ergen olmamalıdır. Tartışma anında öfkeli, kaygılı, kontürolu sağlayamayan bir ergenin karşısında da aynı tepkileri gösteren bir ebeveyn durumu çözemez ve çatışma büyür. Burda dikkat edilmesi gereken ergenin verdiği tepkiler “olağandır” ancak ebeveynden sakin, dengeli ve kontrollü olmayı başarması beklenir. Çatışma anını iyi yönetebilen ebeveyn çocukla iletişimde kazançlı çıkar.

Ergen aile ortamında fikirlerinin kabul edildiğini görmek ister. Zaman zaman çocuğunuzla bazı konularda sohbet ederek farklı düşüncelerini onaylayın geliştirmesi için destekleyin, bu onun kendini “var “etmesinin bir yoludur unutmayın. Ona “seni seviyorum, iyi ki varsın” mesajını her zaman verin. Kendini sevilen ve değerli hisseden çocuk aile ortamının değerli olduğunu öğrenecektir.

Duygusal çalkantı içinde olan ergen ailenin desteğine ihtiyaç duyar. Kendini bulma yolculuğunda ona verebileceğiniz en güzel şey “seni anlıyorum, sana güveniyorum ve her zaman yanındayım” mesajıdır. Çocuğun özgürleşme çabası desteklenmemeli, büyük risklerden korumaya çalışırken, küçük riskler almasına izin verilmelidir. Ergen güvenli bir sosyal ortamda dışarıdaki risklerle mücadele edebilmeyi öğrenebilmelidir.

Ebevenin kural koyması önemlidir ancak kurallar baştan açık bir şekilde konuşulmalı ergenle anlaşma yapılarak konulmalıdır. Kurallara uyulmadığında ne gibi bir sonuçlarla karşılaşacağı  belirtilmeli ve kural herkes için geçerli olmalıdır. Kurallar çok fazla ve katı olmamalıdır, çocuk büyüdükçe kurallar değişebilmelidir. Örneğin, çocuğun eve gelme saati çocuğun yaşı büyüdükçe değişebilmeldir.

Öfkeli Ergenle İletişim Kurmak

İyi bir ebeveyn olmanın yolu çocuğunuz hata yaptığında doğru davranmaktır. Ergenlerin hata yapabileceğini kabul etmek gerekir. Öfkeli bir ergeni kontrol altına almak için önce kendi öfkemizi kontrol altına almalısınız.

Tartışma anında çocuğunuz öfkesini kaybettiyse soğukkanlı olmayı başarabilmelisiniz. Çocuğunuz sakinleşince dinleyebileceğinizi söyleyin ve o sakinleşince “sen benim ……. yapmama kızmışsın” diyerek onu anladığınızı gösterin ve sonra kendi bakış açınızı ve duygunuzu paylaşın.

Çocuğumuzdan farklı düşünüyorsak bunu ona “……… yapmalısın” diyerek değilde “mesela ……….. olabilir mi?” ya da “kararını verip sonuçlarını yaşayacak olan sensin ancak bu konuda yaşadığım kaygı ve sıkıntımı seninle paylaşmak istiyorum, bu yüzden ……………… yapmanın daha iyi olabileceğini düşünüyorum.”  şeklindeki ifadeler  daha sakin bir iletişim kurmamızı sağlayacaktır.

Ne Zaman Çocuğum İçin Yardım Almalıyım?

Ebeveynle, okulla ve toplumla ciddi çatışmalar, okuldan kaçma, okul başarısında giderek düşme, yanlış arkadaş grupları seçme, madde kullanımı, öfke nöbetleri, aşırı güvensizlik, içe kapanma, sosyal ortamlara girememe, hiçbir şeyden zevk almama, mutsuzluk, dikkat eksikliği, sınav kaygısı, çocuğumuzla iletişim kurmakta zorlanıyorsak, takıntılı düşünceleri varsa ergenlerle çalışan bir psikologtan yardım alınmalıdır.

Uzm. Aile Danışmanı-Psikolog

Özge TERCAN

Comments are closed.